Mail Grubuna üye olmak için aşağıdaki kutuya mail adresinizi girin

Google Grupları
Testis Kanseri grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

26 Temmuz 2013 Cuma

"Aslında mutlu olmak için ne çok şey olduğunu öğrendim"

Grubumuza yeni üye olan bir arkadaşımız bize hikayesini anlattı. Burada hastalığa yeni yakalanan arkadaşlar için yayınlamamıza izin verdi. Yaşadığı zor günlerin geride kalmasını, bundan sonra mutlu ve sağlıklı olmasını diliyorum.

"Aslında 2013 bana şans getirmişti. Şubat ayında yıllardır sevdiğim insanla evlilik yolunda ilk adımı atıp nişanlanmıştım. Ardından Ağrı'da sürdürdüğüm öğretmenlik görevimden sonra İstanbul'a tayinim çıkmıştı. Her şey yolunda gibi görünüyordu. Bir yandan yeni okuluma alışmaya çalışıyor, bir yandan da düğün hazırlıklarına devam ediyorduk. Mart ayının ortalarında okuldayken sol testisimde nohut büyüklüğünde ağrılı bir kitle fark ettim. İlk başta önemsemedim. Akşam eve gelip google'da bir arama yapınca karşıma o korkunç isim çıktı. "Testis Kanseri". Genelde ağrısız kitleyle kendini belli eder diyordu. Bu beni biraz rahatlatsa da yine de içimde bir korku ve endişe vardı. Hemen nişanlımla durumu paylaştım. Ardından 1 hafta gecikmeyle doktorun yolunu tuttuk. Nitekim yapılan tetkik ve tahlillerde testis kanseri olduğumu öğrendim. Dünyam adeta başıma yıkılmıştı. Haziran'da düğün planları yaparken şimdi acaba ölecek miydim diye sorular kafamda belirmeye başlanmıştı. Nitekim bu hastalığın diğer kanser türlerine göre tedaviye yanıt şansının daha yüksek olduğunu öğrensem de içim rahat etmiyordu. Ameliyata girdim ve sol testisim alındı. Ardından patoloji raporu ve tomografi sonuçlarında lenf bezlerinde ve akciğerde şüpheli nodüller tespit edilmişti. Evre 2B veya 3A testis kanseri. Patoloji raporu: Germ Hücreli Tümör. Bu sonuçların ardından Onkoloji servisinin yolunu tuttuk. 3 kür kemoterapi(BEP) planlandı. Her şey bir şaka gibiydi adeta. Şoku hala üstümden atamamıştım. 6 Mayıs'ta ilk küre başladık. Çok zor geçti. Kemoterapinin yan etkilerinden dolayı çok zorlandım. 2. kürde akciğer toksisitesi nedeniyle Bleomisiyn adlı ilaç kesilmek zorunda kaldı. Böylece kür sayısı 4'e çıkarılmış son 2 kür EP olarak devam edecekti. Fakat 3. kür bittiğinde ben de bitmiştim. Yaklaşık 10 kilo vermiştim. Bir şey yiyip içemez hale gelmiştim. Doktorum kemoterapiye hassas bir vücudum olduğunu söylüyordu. Ama 4. kürü kaldıracak gücüm de kalmamıştı. Doktorum da bu durumuma istinaden 4. küre başlamadan bir değerlendirme yapmaya karar verdi. Tomografiler çekildi kan tahlillerine bakıldı. Her şey temizlenmişti. Tümör belirteçleri normale dönmüştü. Ama yine de 4. kür EP konusunda kararsız kalındı. Ancak artan yan etkiler nedeniyle 4. kürü almadım. Şimdi 3'er aylık kontrollerim olacak. Çok zor bir süreçti ama şimdilik her şey yolunda görünüyor. Şimdi düğünümüz Ekim'de olacak. Bu hastalık bana ne mi öğretti? Bence bu hastalığın en önemli kazancı size getirdikleri. Hastalık insana ne getirir demeyin. Bu hastalık elbette çok şeyi götürdü ama çok da getirisi olduğunu inkar edemem. 1) Etrafımdaki insanların gerçek yüzünü, 2) Aslında mutlu olmak için ne çok şey olduğunu, 3) Küçük şeylerden mutlu olmayı, 4) Her sabaha sağlıklı bir şekilde uyanmanın ne büyük bir nimet olduğunu, 5) Neye inanırsanız inanın ama inandığınız şeye el açıp dua etmenin ne kadar önemli olduğunu, 6) Sağlıklı olduğunuz her güne şükretmeniz gerektiğini öğrendim. İhtiyacınız olan şey; çok şeye sahip olmak değil, az şeyle mutlu olmaktır. Sağlıklı olduğunuz her günün kıymetini bilin. Ve en önemlisi moral. Ben kendimi hiç bir zaman hasta olarak görmedim. En önemli desteği ailemden gördüm. Çok şükür bu hastalığı atlattık. Tüm hastalara Allah'tan şifa diliyorum.
Herkese geçmiş olsun..."

7 Haziran 2013 Cuma

Hayat Devam Ediyor

Grubumuzdan bir arkadaşımız daha hikayesini paylaştı bizimle. Hastalığa yeni yakalananlar için moral olması için burada yayınlamamıza izin verdi. Kendisine hayatta sağlık ve mutluluk diliyorum.

"Benim hikayem ise şöyle,


Nişanlıydım ve düğünümün yapılmasına sadece üç ay kalmıştı. Sol testisimde varikosel tarifine uyan ufak ufak ağrılar vardı. Bu kadar az ağrı için doktora gidecek bir yapıda da değildim açıkçası. Ne olduysa oldu ve ben o gün özel bir hastahaneye gittim. Yapılan doopler ultrasonografide sol testisimde hiç bir sıkıntıya rastlanılmazken, sağ testisimde solid kitle tespit edildi. Üroloji doktoru sağ testisimin alınması gerektiğini, hele hele ameliyat hemen yapılmazsa benim için hayati tehlikelerin oluşabileceğini söyleyince dünyam başıma yıkıldı. Bir yanlışlık olmalıydı. Benim sağ testisimde en ufak bir sıkıntı yoktu. Doktor bana o hastanede olmasa bile mutlaka o gün ameliyatı olmam gerektiğini söyleyince iyice karamsarlığa kapıldım.

Ancak ameliyatıma şeker diyebileceğim Doç.Dr. Fuat DEMİREL isminde bir hoca yaptı ve sağ testisim alındı. Artık çocuk sahibi olamayacağımı hatta evlenebilemeyeceğimi düşünmeye başladım. Patoloji sonucu bile gelmeden yaptırdığım sperm testinde sonucun güzel gelmesi moralimi hafif düzeltmişti.


Patoloji sonucu seminom Evre1B testis kanseri olduğumu öğrendim. Kan sonuçlarımda ameliyat öncesi ve sonrasında hiçbir sıkıntı yoktu. Kemoterapi alıp almama tercihime bırakıldı ve ben çocuk sahibi olabilmek için kemoterapi almamayı tercih ettim. Son kontrolüm sonucunu yarın alacağım, ameliyatımın ardından 10 ay geçti.


Planlandığı tarihte dügünümüzü yaptık, eşim şimdi 6 aylık hamile, eylül ayında oğlumuzun aramıza katılmasını bekliyoruz şimdi.


Bu hastalıktan kazanımlarım ve öğrendiklerim:

1) Herşey çok güzel olsa bile hayatta hiç bir şeyin garantisi yok.

2) Herşey çok kötü ise bile biranda nasıl düzeliyor anlamayabilirsiniz.

3) Tek testislede baba olunabiliyor :)

4) Hayatında hiç içki, hatta sıgara kullanmamış, spor yapan bir insanda kanser olabiliyormuş.

4) Hastalığı veren de şifasını veren de aynı (isyan yok, şimdi dua zamanı)

5) Hastalıktan sonra namaza başladım ve manevi sıkıntılarımın çıkış yolunu buldum.

6) ve en önemlisi HAYAT DEVAM EDİYOR...."